Hiçlik Penceresi
- AstroFameo

- 28 Mar 2021
- 2 dakikada okunur
“Her şey üstüne gelip, seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme...! İşte orası kaderinin değişeceği noktadır” Mevlana

Hepimiz eve kapattık sanıyoruz kendimizi. Boşluğa açılan bir hiçlik penceresinin ardından bakar olduk içten içe. Aslında içimize açılan unutulmuş o paslı demir kapıyı araladık; aralama fırsatını yakaladık. Bunca gün, bunca ay, bunca sene tükenmişlikler içinde bocaladık; ama bir tek kez bile sorgulamadık bir amacımız var mı diye. Bir koşuşturmaca içerisinde kimi zaman dağın tepesindeki kaya olduk; kimi zaman da bir yağmur damlasından kaçar olduk. O yağmurun bereketini bile unuttuk. Hangimiz denedi o yağan yağmurda ıslanıp, gökyüzünün nazlı edasına göz kırpmayı? Hangimiz düşündü sabah erken kalkıp ufka doğru koşarken gökle birleşen yer olmayı? Koyuverdiniz mi kendinizi denizin soğuk ve sonsuz sularına, beklerken karşı kıyıya vuracak o lacivert dalga olmayı?
İçindesin nihayet. Sen benim olma ben de senin. İçindeki seni kucakla, el ver ona. Yalnızlık çeken küskün ruhunu öp doya doya. Bu çıplak anlarda kendi örtünmüşlüklerini özenle soy zamanla. O anlamsız kuyruklarda saatlerce beklediğin aydınlık sandığın zamanlarda çektiğin hiçlik duygusundan sıyrıl; karanlıkta da kalsan, şu an içindeki elsiz ayaksız ışığa doğru koş. Eksildiğini sandığın küstah yalnızlığına koş. Yıldızların kapısını çal ağladığın o imkansız zamanlarda. Öyle koş ki, içinde günün sonunda seni bekleyen Ay’a kavuş. Sen kendimi buldum sanırsın, aldanırsın da; hatta aynaya bakıp zaferine bile bir sigara yakarsın. Ama en kötüsü ne biliyor musun? Kalabalık olduğunu sanıp, yalnızlığında korkunun ardına saklanmak ve kendinle sonu hiç gelmeyecekmiş gibi hesaplaşmak.
Yer, gök bir oldu ve biz insanlığa unutulmayacak bir ders veriyor. Evde kaldığın bu dönemde sana küskün olan doğaya tüm duyularını aç. Gör çevrendeki güzellikleri; duy camına düşen yağmur damlasını; kokusunu içine çek ve tadını hatırla o acımtırak toprağın karasını; hisset tenine vuran o masmavi denizin serin dalgasını. Aslında öyle zenginsin ki, her şey yerli yerinde yalnızca sen senden gitmişsin. Bulunduğun dört duvardan insanlığını sakın ola çıkartma. Günün sonunda önemli olan tüm ümitsizlikleri ve değersizlikleri geride bırakıp yeniden başlamak aslında.
Unutma: “Damla kendini tamamlayınca damlar.” der Özdemir Asaf. Sadece her şeyde olduğu gibi yaşadıklarımızın da insanlığa hayır olmasının bir zamanı var…








Yorumlar